YORUMSUZZZ
Aşağıdaki bu yazıyı altı yıl önce yazmıştım
.Değişen bir şey oldu mu? diye sorsanız
YORUMSUZZZ ! ! !
Bütün dünyada 8 Mart'ta kutlanır kadınlar günü. O gün kadınlara sayılan övgüler, yüceltmeler, var olan problemleri çözmüyor bence. Günümüzde hala kadına şiddet bitmiyor, onların ezilmelerine göz yumuluyorsa senenin her gününü kadınlar günü yapsanız ne yazar. Güçleri ancak onlara yeten insan görünümündeki hayvanları eğitmeden, iş yerlerindeki eşitlik sağlanmadan hatta ve hatta meclis de yeterince seslerini duyurmadan bu meseleyi çözmek neredeyse imkansız...
Bu mücadele 1857'de New York'da işçileri çoğu kadın olan dokuma fabrikasında çıkan grev ile başlar. Grevi durdurmak isteyen polisin cayır cayır yanan 129 işçiye seyirci kalmasına tepkidir. O günkü dünya medyasının kısıtlı şartlarıyla yankı uyandırır. Bu olay emekçi kesimlerde unutulmaz. İlk önce 1910'da Almanya "Dünya Emekçi Günü" olarak kabul eder. Araya 1. ve 2. Dünya Savaşları girer. O dönemdeki oligarşik yönetimler bu günün yaygınlaşmasını engellerler. Ancak yine de bu facia unutulmaz. Nihayet 1960 yılında Amerika'da yaklaşık 100 sene sonra kutlanmaya başlar. Malum, Amerika kutlarsa bütün dünyada da kabullülüğünü görür. Ve 1977'de Birleşmiş Milletler İnternational Womens Day olarak kabul eder.
Türkiye'de ise Atatürk sayesinde ilk 1921'de kutlanmaya başlanır. Tabi ki Atatürk'ün kadınlar için yaptıkları saymakla bitmez. Ancak savaşlar ve sıkı yönetimlerle hep bu işe ara verilmiş ve nihayet 1984 yılından bu yana yaygınlaşarak kutlanır olmuş. Bazı şeyleri kabul ettirmek için asırlar gerekiyor ve sonuç olarak da aldığımız yol ancak bu kadar.
Ben kadınların ne doğurganlıklarından, ne vefalarından, ne cefalarından bahsetmek istemiyorum. Söylemek istediğim tek şey dünya erkeklerin değil de kadınların hegemonyasında olmuş olsaydı çok daha iyi, adil ve estetik olurdu. Ve en önemlisi güç gösterisi uğruna yapılan bu savaşların hiçbirisi olmazdı.
Kadınlar gününüz kutlu olsun...
şağıdaki bu yazıyı altı yıl önce yazmıştım
.Değişen bir şey oldu mu? diye sorsanız
YORUMSUZZZ ! ! !
Bütün dünyada 8 Mart'ta kutlanır kadınlar günü. O gün kadınlara sayılan övgüler, yüceltmeler, var olan problemleri çözmüyor bence. Günümüzde hala kadına şiddet bitmiyor, onların ezilmelerine göz yumuluyorsa senenin her gününü kadınlar günü yapsanız ne yazar. Güçleri ancak onlara yeten insan görünümündeki hayvanları eğitmeden, iş yerlerindeki eşitlik sağlanmadan hatta ve hatta meclis de yeterince seslerini duyurmadan bu meseleyi çözmek neredeyse imkansız...
Bu mücadele 1857'de New York'da işçileri çoğu kadın olan dokuma fabrikasında çıkan grev ile başlar. Grevi durdurmak isteyen polisin cayır cayır yanan 129 işçiye seyirci kalmasına tepkidir. O günkü dünya medyasının kısıtlı şartlarıyla yankı uyandırır. Bu olay emekçi kesimlerde unutulmaz. İlk önce 1910'da Almanya "Dünya Emekçi Günü" olarak kabul eder. Araya 1. ve 2. Dünya Savaşları girer. O dönemdeki oligarşik yönetimler bu günün yaygınlaşmasını engellerler. Ancak yine de bu facia unutulmaz. Nihayet 1960 yılında Amerika'da yaklaşık 100 sene sonra kutlanmaya başlar. Malum, Amerika kutlarsa bütün dünyada da kabullülüğünü görür. Ve 1977'de Birleşmiş Milletler İnternational Womens Day olarak kabul eder.
Türkiye'de ise Atatürk sayesinde ilk 1921'de kutlanmaya başlanır. Tabi ki Atatürk'ün kadınlar için yaptıkları saymakla bitmez. Ancak savaşlar ve sıkı yönetimlerle hep bu işe ara verilmiş ve nihayet 1984 yılından bu yana yaygınlaşarak kutlanır olmuş. Bazı şeyleri kabul ettirmek için asırlar gerekiyor ve sonuç olarak da aldığımız yol ancak bu kadar.
Ben kadınların ne doğurganlıklarından, ne vefalarından, ne cefalarından bahsetmek istemiyorum. Söylemek istediğim tek şey dünya erkeklerin değil de kadınların hegemonyasında olmuş olsaydı çok daha iyi, adil ve estetik olurdu. Ve en önemlisi güç gösterisi uğruna yapılan bu savaşların hiçbirisi olmazdı.
Kadınlar gününüz kutlu olsun...